Karagöz Eğitim Aracıdır

Karagöz Eğitim Aracıdır



Karagöz Derneği tarafından “milli kültür seferberliği” anlayışıyla, Beyoğlu Belediyesi ve İstanbul Rumeli Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 3. İstanbul Karagöz Festivali ödül töreninde İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Tamer Dodurka, Karagöz oyununun tarihte bir ramazan ya da düğün eğlencesi olarak algılanmasına rağmen, çok iyi bir eğitim aracı olduğunu söyledi.




Taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, 2 boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan Karagöz ve Hacivat gölge oyunu Festivalin üçüncüsü 14-30 Kasım 2019 tarihleri arasında gösteriler, atölyeler, söyleşiler ve sergiler gibi çeşitli etkinliklerle  İstanbul’un Sultanbeyli, Üsküdar, Beykoz, Ümraniye, Esenler gibi pek çok farklı ilçelerinde seyirci ile buluşuyor. Festival kapsamında gösteriler, atölyeler, söyleşiler, seminer ve sergi etkinlikleri gerçekleştiriliyor.

Festivalin ödül tören gala yemeği, İstanbul Rumeli üniversitesi Haliç yerleşkesinde somut olmayan kültürel miras Karagöz’ün taşıyıcısı sanatçıları ile birlikte, Gastronomi ve Mutfak Sanatları tarafından organize edildi.

Gala esnasında Hayalnâme topluluğu konser verdi sonrasında ödül törenine geçildi.
Karagöz sanatının 2009’da UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne alınmasının ardından, bu sanat alanında “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak ilan edilen Metin Özlen, Tacettin Diker ve Orhan Kurt adına bugünün Karagöz sanatçılarına ödül takdim edildi.

“Yaşayan İnsan Hazinesi Orhan Kurt Özel Ödülü” sanatçı Cafer Sadık Hadimioğlu verilirken, “Yaşayan İnsan Hazinesi Tacettin Diker Özel Ödülü”nü Karagöz sanatçısı Sibel Tomaç ve “Yaşayan İnsan Hazinesi Metin Özlen Özel Ödülü”nü Deniz Karalar aldı.


İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hazım Tamer Dodurka, Karagöz oyununun aynı zamanda kültürel birikimi nesilden nesle aktaran önemli bir değer olduğunun altını çizdi. Dodurka, “Eski popülerliği olmadığı için ‘Karagöz hala bu görevini yapabiliyor’ demek biraz zor. Bu nedenle günümüzde birçok değerimizi kaybederken veya kaybetmeye yüz tutmuşken böyle kültürel taşıyıcıların önemi daha da artıyor. Bu anlamda ben ve üniversitemiz bu tür kültür taşıyıcılarına her zaman önem veriyoruz ve Karagöz için yapılan her etkinliği değerli buluyoruz.” dedi.

Karagöz sanatçısı Sibel Tomaç ödülünü alırken yaptığı konuşmada, “Kadın Karagöz sanatçısı olmaz.” şeklinde eleştiriler aldığını dile getirerek, “Bu eleştirilerle uğraşıyorum. Yaklaşık 10 yıldır Karagöz oynatıyorum. Bu alanda birçok kadın sanatçımız var. İnşallah daha da çok bu alanda kadın sanatçımız fazlalaşacaktır.” diye konuştu.
Karagöz Sanatına Katkı Ödülleri bu yıl Karagöz üzerine yaptığı akademik çalışma adına Nazlı Ümit’e ve 2016’da Orhan Kurt’un tasvirlerinden oluşan Gölgenin Tasarımı  adlı sergiyi hazırlamasından dolayı küratör Mehmet Lütfi Şen’e verildi.

Festival kapsamında Karagöz sanatına Emek Ödülleri Duygu Tansı, Cengiz Özek, Ramil Balakin, Haluk Yüce ve Karagöz ustası Orhan Kurt’un eşi Hayret Kurt’a takdim edildi.

Geleneksel Türk tiyatrosu Karagöz üzerine yaptığı çalışmaları modern tiyatro kurallarıyla sentezleyen, İstanbul Uluslararası Kukla Festivalinin kurucusu Cengiz Özek ödülünü aldıkdan sonra yaptığı konuşmada, Karagöz sanatının kaybolmaya yüz tutmuş bir değer olmaması adına bugün güncel bir konuma getirilmesi gerektiğini söyledi. Özek “Biz bu vesileyle 22 yıldır İstanbul Uluslararası Kukla Festivali’ni yapıyoruz ve ana merkezimiz Beyoğlu’nda. Belediyelerle iş birliği yaparak, İstanbul’un farklı semtlerinde hem kuklayı hem Karagöz’ü var etmeye çalışıyoruz. Ayrıca bu yıl Karagöz sanatına başlamamın 41. yılı Özellikle modern bir stille Karagöz sanatını hazırlayarak, günümüz insanının duygu ve düşüncelerine ulaşmaya çalışıyoruz.”dedi

yilmazparlar@yahoo.com

SANAT